bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      '' halbuki korkulacak bir şey yoktu ortalıkta her şey naylondandı o kadar. '' şu başlangıça bak hafız, buram buram ikinci yeni, buram buram turgut uyar kokuyor.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      'hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk yahut bir adam bıçaklasak yahut sokaklara tükürsek ama en iyisi çeker giderdik gider geyikli gecede uyurduk'
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''...geyikli gecenin arkası ağaç, ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü, çatal boynuzlarında soğuk ay ışığı, i̇ster istemez aşkları hatırlatır... eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş, şimdi de var biliyorum... bir seviniyorum düşündükçe bilseniz, dağlarda geyikli gecelerin en güzeli...''
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geyikli gece, insanları kent yaşamından ve akıp giden zamandan kurtaracak soyut bir mekândır. zira kent yaşamında hep denetlenen, kısıtlanan, çevrelenen, biçimsizlikten özel çaba ve güçlerle çekilip alınarak biçimlendirilen insan, eşya tarafından köleleştirilmekten kurtulma arzusundadır. bu anlamda geyikli gece, bir insanın kendini yeniden kurgulayacağı beklenilen/özlenilen bir yerdir. bu şiirin önemli bir özelliği, geyikli gecenin, zıddı olan şehir medeniyeti ile beraber ele alınmasıdır. şairin arzu ettiği, “göğe bakma durağı”nda olduğu gibi şehirden, insanlardan kaçmak, “geyikli gece”ye yani kadına ve tabiata sığınmaktır. zira her şeyin bir zamana göre ayarlandığı ve dakikalara bölündüğü kent yaşamında birey, zamanın hızı karşısında kötürümleşir. beton duvarların hızla arttığı bir ortamda kendini ifade etme gücünü bulamayan birey, “geyikli gecede” özgürlüğünü sınırsızca ve kaygısızca yaşayacaktır. hatta orada güneş bile asfalt sonlarında batmayacak kadar özgürdür
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: turgut uyar'ın en iyi şiirlerinden. ilk iki dizesinin sarsıcı etkisi, içerdiği hülya-realite arası keskin med cezirler ve son mısrasındaki sonunda kabullenilmiş baki yalnızlık.. --- spoiler --- halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta her şey naylondandı o kadar ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı ama geyikli geceyi bulmadan önce hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk. geyikli geceyi hep bilmelisiniz yeşil ve yabani uzak ormanlarda güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan hepimizi vakitten kurtaracak bir yandan toprağı sürdük bir yandan kaybolduk gladyatörlerden ve dişlilerden ve büyük şehirlerden gizleyerek yahut dövüşerek geyikli geceyi kurtardık evet kimsesizdik ama umudumuz vardı üç ev görsek bir şehir sanıyorduk üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları kadınların kocalarını aramasını seviyorduk sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz bilir bilmez geyikli gece yüzünden 'geyikli gecenin arkası ağaç ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü çatal boynuzlarında soğuk ay ışığı' ister istemez aşkları hatırlatır eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş şimdi de var biliyorum bir seviniyorum düşündükçe bilseniz dağlarda geyikli gecelerin en güzeli... hiçbir şey umurumda değil diyorum aşktan ve umuttan başka bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor. biliyorum gemiler götüremez neonlar teoriler ışıtamaz yanını yöresini örneğin manastırda oturur içerdik iki kişi ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek öpüşlerimiz gitgide ısınırdı koltuk altlarımız gitgide tatlı gelirdi geyikli gecenin karanlığında.. aldatıldığımız önemli değildi yoksa herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak gümüş semaverleri ve eski şeyleri salt yadsımak için sevmiyorduk kötüydük de ondan mı diyeceksiniz ne iyiydik ne kötüydük durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa başta ve sonda ayrı olduğumuzdandı... ama ne varsa geyikli gecede idi bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında büyük otellerin önünde garipsiyorduk çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk yahut bir adam bıçaklasak yahut sokaklara tükürsek ama en iyisi çeker giderdik gider geyikli gecede uyurduk 'geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı sultan hançerleri gibi ay ışığında bir yanında üstüste üstüste kayalar öbür yanında ben ama siz zavallısınız ben de zavallıyım domino taşları ve soğuk ikindiler çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık gölgemiz tortop ayak ucumuzda sevinsek de sonunu biliyoruz borçları kefilleri bonoları unutuyorum ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum iyice kurulamıyorum saçlarını bir bardak şarabı kendim için içiyorum 'halbuki geyikli gece ormanda keskin mavi ve hışırtılı geyikli geceye geçiyorum' uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum. --- spoiler ---
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      harikulade bir turgut uyar şiiri. belki biraz abartı olacak ama sadece ilk kıt'asından ikinci yeni tahlili yapılır. --- spoiler --- halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta her şey naylondandı o kadar ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı ama geyikli geceyi bulmadan önce hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk. --- spoiler ---
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Olmaktan ayrı içeriğini didiklemekten ayrı zevk aldığım bir şiir. Fevkalade yani. Benim övmek için niteliği yetmez o derece güzel bence.
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum” yalnızlığının bu kadar gol bir cümleyle ifade edileceği aklımın ucundan geçmezdi
      0Bireyin nalet olası içe dönüklüğü. Tamamen toplum hatası. - cilgin attnin hayaleti 17.05.2020 02:46:47 |#3779039
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "halbuki korkulacak bir şey yoktu ortalıkta her şey naylondandı o kadar" bir dua gibi fısıldadım bu kıyak sözleri. beni tüm korkularımdan koruyup kollayacakmış gibi, yani. ne zaman okusam müthiş duygulanırım, görmeniz lazım. feci bir şey.